18 Ekim 2013 Cuma

İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!

ENFÂL-21
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!

Kulak, dışardan aldığı sesi beyne ulaştıran bir vasıtadır. Kulak işitmez, kulak duyar, duyduğunu ulaştırır. İşitecek olan, mânâya varacak olan zihindir. Halbuki bütün insanlar: "İşittik." derler. Oysa ki işitmezler. Allah bir insanın kulaklarındaki vakrayı almadıkça o kişi işitemez.

Bütün insanların kulaklarında vakra olduğu için başlangıçta işitemezler. Sadece duyarlar. İşitebilmeleri için, Allahû Tealâ tarafından seçilmiş olmaları ve Allah'a ulaşmayı dilemeleri lâzımdır. Diledikleri taktirde Allah kulaklarındaki vakrayı alır. O zaman işitirler.

12 Ekim 2013 Cumartesi

Âyetlerimizi yalanlayanlar

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
EN'ÂM-39
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar. 

 Bismillâhirrahmânirrahîm
Burada açık bir hüviyette iki tür insan görüyoruz: Dalâlette olanlar, hidayette olanlar. Dalâlette olanlar, kör, sağır ve dilsiz olanlardır. Allahû Tealâ, gözlerinde hicab-ı mesture olup o gizli perde sebebiyle göremeyen, kulakları normal olarak duyduğu halde vakra sebebiyle işitemeyen insanlardan bahsetmektedir. Onlar irşada müteallik hususları işitemez, mânâsına varamazlar. Mürşide (Allah'ın Resûl'üne) baktıkları zaman, o Resûl'ü, Resûl olarak kabul etmezler. Kendileri gibi alelâde bir insan olarak kabul ederler. Hatta ona hakaret ederler, her türlü kötülüğü yapmaya her zaman hazırlardır. Öyleyse onlar, sağırlar, dilsizler, körler... Ve bunların müşterek vasıfları olan ölüler...

Allahû Tealâ, ölülerin işitemeyeceğini, davete sadece işitenlerin icabet edeceğini, işitemeyenlerin de ölüler olduğunu buyuruyor.