DEVRİN İMAMI-HALİFESİ
Bismillahirrahmanirrahiym
32 / SECDE - 24 : Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk'ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.
13 / RAD - 7 : Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).
Ve kâfirler derler ki: “O'nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde).
7 / A'RAF - 159 : Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve Musa (A.S)'ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk'a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler. |
Sevgili kardeşlerim!.. Bu sitededeki bütün yazılar, sohbetler, tamamen Efendimizden öğrendiğimiz ilimle gerçekleştirilmiştir. Sizler de Allah’a ulaşmayı dileyip, Hacet Namazı ile Allah’a sorarak öğrenip tabi olacağınız Mürşidiniz, Allah’tan aldığı ilimleri sizlere de öğretecektir inşaallah. Allah hepinizden razı olsun. Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! .nur-21
ANASAYFA
- Ana Sayfa
- ŞEYTANIN TUZAKLARI-1
- ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-2
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..3
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..4
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..5
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..6
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..7
- "HER SORUNUN CEVABINI KUR'ANDA ARA"
- ŞEYTAN’IN OYUNU İLE İMANIN ŞARTLARINDAN GİZLENENLER:
- ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK
- RENKARNASYON SAFSAATASI
- HİDAYET,DOĞRU YOL DEĞİLDİR
27 Mayıs 2013 Pazartesi
DEVRİN İMAMI-HALİFESİ
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
25 Mayıs 2013 Cumartesi
Ah Bir Zengin Olsam
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
Beşer tarafımızın bitmez tükenmez ihtiyaçları, sonu gelmeyen istekleri, sınırsız hayalleri var. Bütün bunları karşılamak için imkanlarımız yeterli değilse,
“Ah bir zengin olsam!” diye iç geçiririz. Yoksulluktan canımızın yandığı demlerde ellerimizi açıp Allah’tan mal mülk, para pul talep ederiz.
“Ah bir zengin olsam!” diye iç geçiririz. Yoksulluktan canımızın yandığı demlerde ellerimizi açıp Allah’tan mal mülk, para pul talep ederiz.
Gerçi böyle durumlarda kalbimiz bize “hayırlısını istemek” gerektiğini söyler. Doğrusu da budur; fakat bir müddet sonra hayrın zenginlikte olduğu sabit bir fikir haline gelebilir. “Hayır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hayır olabileceği” ikazını unutur, edep çizgisini zorlar, inatla ve ısrarla zenginlik isteriz.
24 Mayıs 2013 Cuma
SIRAT KÖPRÜSÜ DİYE BİR KÖPRÜ VARMIDIR ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
SIRAT KÖPRÜSÜ DİYE BİR KÖPRÜ VARMIDIR ?
Sadece “Şeytanın TEŞVİKİ ve yardımıyla ortaya atılan” bir uydurmadır.Neden?
Çünki,”KİŞİNİN ÖLÜMÜ İLE GİDECEĞİ YER (Cennet veya Cehennem) BELLİDİR.
NAHL/28,29:Melekler, nefslerine zulmedenleri vefat ettirecekleri zaman onlar teslim olurken: “Biz, bir kötülük yapmadık.” dediler. Hayır, muhakkak ki Allah, yapmış olduğunuz kötü amelleri en iyi bilendir.Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.
NAHL/30,31,32: Ve takva sahiplerine: “Rabbiniz ne indirdi?” denildi. “Hayır (güzellikler).” dediler. Ahsen olanlara (iradesini Allah'a teslim edenlere) bu dünyada haseneler (iyilikler, güzellikler, sevaplar, pozitif dereceler) vardır. Ve elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Ve gerçekten muttakilerin (takva sahiplerinin) yurdu ne güzeldir.Onlar (muttakiler), altından nehirler akan Adn cennetlerine girerler. Orada, onların diledikleri herşey vardır. İşte Allah, (ahsen olan) muttakileri (bihakkın takvanın sahiplerini) böyle mükâfatlandırır.Melekler, onları tayyib (en güzel, en iyi) bir şekilde vefat ettirirler. Onlara: “Selâm üzerinize olsun. Yapmış olduğunuz (güzel, hayırlı) ameller sebebiyle cennete girin.” derler.
SIRAT KÖPRÜSÜ DİYE BİR KÖPRÜ VARMIDIR ?
Sadece “Şeytanın TEŞVİKİ ve yardımıyla ortaya atılan” bir uydurmadır.Neden?
Çünki,”KİŞİNİN ÖLÜMÜ İLE GİDECEĞİ YER (Cennet veya Cehennem) BELLİDİR.
NAHL/28,29:Melekler, nefslerine zulmedenleri vefat ettirecekleri zaman onlar teslim olurken: “Biz, bir kötülük yapmadık.” dediler. Hayır, muhakkak ki Allah, yapmış olduğunuz kötü amelleri en iyi bilendir.Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.
NAHL/30,31,32: Ve takva sahiplerine: “Rabbiniz ne indirdi?” denildi. “Hayır (güzellikler).” dediler. Ahsen olanlara (iradesini Allah'a teslim edenlere) bu dünyada haseneler (iyilikler, güzellikler, sevaplar, pozitif dereceler) vardır. Ve elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Ve gerçekten muttakilerin (takva sahiplerinin) yurdu ne güzeldir.Onlar (muttakiler), altından nehirler akan Adn cennetlerine girerler. Orada, onların diledikleri herşey vardır. İşte Allah, (ahsen olan) muttakileri (bihakkın takvanın sahiplerini) böyle mükâfatlandırır.Melekler, onları tayyib (en güzel, en iyi) bir şekilde vefat ettirirler. Onlara: “Selâm üzerinize olsun. Yapmış olduğunuz (güzel, hayırlı) ameller sebebiyle cennete girin.” derler.
ALLAH’A YÖNELMEK(O’NA ULAŞMAYI DİLEMEK),ŞARTMIDIR ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ALLAH’A YÖNELMEK
(O’NA ULAŞMAYI
DİLEMEK),ŞARTMIDIR ?
ELCEVAP: ŞARTTIR.
NEDEN ŞARTTIR ?.
.-ÇÜNKÜ;”ALLAH’A KALUBELA GÜNÜ OLARAK
BİLİNEN GÜN’DE VERDİĞİMİZ
AHD’İMİZİ,İMZALADIĞIMIZ SÖLEŞMENİN(Misak’ın) GEREĞİ:”YAŞARKEN,ALLAH’A RUH’EN VASIL OLMAKTIR (Ulaşmaktır).AKSİ TAKDİRDE “NE DÜNYA HAYATINDA MUTLU OLABİLİRİZ,NE DE AHİRET HAYATINDA CENNETE GİDEBİLİRİZ”ZİRA TAKVA SAHİBİ OLAMAYIZ.
19 Mayıs 2013 Pazar
İslâm’dan Koparılan Kavramlar, Kur'ân Hakikatleri ve Farzlar.
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
İslâm’dan Koparılan Kavramlar, Kur'ân Hakikatleri ve Farzlar.
Sevgili öğrenciler, izleyenler, dinleyenler! İşte tekrar biraradayız. Tekrar Allah bizleri birleştirdi. Tekrar beraberiz. Allah, sizler ve biz. O’na sonsuz hamd ve şükrolsun.
Öyleyse zamanımızdaki dîn öğretisine baktığımız zaman bir tarafta Kur'ân öğretisi var. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bir hadîsi var:
“Aranızda en hayırlınız, Kur'ân’ı öğrenen ve öğretenlerdir.” diyor.
Zamanımızda Kur'ân’ı öğrenme ve öğretme, Kur'ân’ın kıraatini öğrenme ve öğretme olarak değerlendiriliyor. Kim daha güzel tecvitli Kur'ân-ı Kerim okuyorsa o, bu hadîsin muhatabı kabul ediliyor. Hayır, öyle değil sevgili kardeşlerim!
Biz ne doğru dürüst Kur'ân-ı Kerim’i okuyabiliriz tecvitli olarak ne de Kur'ân-ı Kerim’in Arapçası konusundaki gramer kaidelerini ve Arapça’ya müteallik olan diğer hususları iyi biliriz. Bunlar zamanımızda çok önemli sayılmasına rağmen Allah'ın katında hiç önemli değildir. Allah, öğretinin gerçek sahibidir. Ve öğretisini dilediğine yapar. Bu devirde de bu öğretiye Allahû Tealâ bizi uygun görmüş. Ve O’na sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bize Kur'ân’ın ruhunu öğretti. 14 asırda Kur'ân'dan nelerin koparıldığını öğretti. İslâm kalesinden hangi burçların çökertildiğini öğretti. Şeytanı tanıttı ve onu yenmemizi sağladı. Artık şeytan bizim için düşmanlık yapabilecek olan bir kuvvetin sahibi değildir. Üzerimizde en ufak bir tesirin oluşmasının mümkün olmadığını o da çok iyi biliyor.
Sevgili öğrenciler, izleyenler, dinleyenler! İşte tekrar biraradayız. Tekrar Allah bizleri birleştirdi. Tekrar beraberiz. Allah, sizler ve biz. O’na sonsuz hamd ve şükrolsun.
Öyleyse zamanımızdaki dîn öğretisine baktığımız zaman bir tarafta Kur'ân öğretisi var. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bir hadîsi var:
“Aranızda en hayırlınız, Kur'ân’ı öğrenen ve öğretenlerdir.” diyor.
Zamanımızda Kur'ân’ı öğrenme ve öğretme, Kur'ân’ın kıraatini öğrenme ve öğretme olarak değerlendiriliyor. Kim daha güzel tecvitli Kur'ân-ı Kerim okuyorsa o, bu hadîsin muhatabı kabul ediliyor. Hayır, öyle değil sevgili kardeşlerim!
Biz ne doğru dürüst Kur'ân-ı Kerim’i okuyabiliriz tecvitli olarak ne de Kur'ân-ı Kerim’in Arapçası konusundaki gramer kaidelerini ve Arapça’ya müteallik olan diğer hususları iyi biliriz. Bunlar zamanımızda çok önemli sayılmasına rağmen Allah'ın katında hiç önemli değildir. Allah, öğretinin gerçek sahibidir. Ve öğretisini dilediğine yapar. Bu devirde de bu öğretiye Allahû Tealâ bizi uygun görmüş. Ve O’na sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bize Kur'ân’ın ruhunu öğretti. 14 asırda Kur'ân'dan nelerin koparıldığını öğretti. İslâm kalesinden hangi burçların çökertildiğini öğretti. Şeytanı tanıttı ve onu yenmemizi sağladı. Artık şeytan bizim için düşmanlık yapabilecek olan bir kuvvetin sahibi değildir. Üzerimizde en ufak bir tesirin oluşmasının mümkün olmadığını o da çok iyi biliyor.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)




