6 Temmuz 2013 Cumartesi

RAMAZANA GİRERKEN

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

RAMAZANA GİRERKEN
Ramazan ayı,11 ayın sultanıdır.Neden ? çünkü bu ay, HİDAYET’E ve TAKVA’YA ulaşmanın bir vesilesidir.Allah’utela,Bakara/185 te “insanlar için Hidayet’e vesile olan hak ve batılı ayıran kur’anı” bu ay da indirdi.Bakara/183 te “sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki umulurki TAKVA SAHİBİ olursunuz” buyruluyor.Demekki,Ramazanın gereği ve önemi HİDAYETE ermek ve takva sahibi olmaktır.Ramazan yaklaşırken bizleri bir telaş alır.Yiyecek telaşı,sıcaklık telaşı ve sigara içenler için sigarasız nasıl duracağız telaşı.Hatta hanımlar erkeklerin sigara bağımlılığından kaynaklanan sinirlilik telaşı.Aslında ramazanın gereği olan TAKVA ve HİDAYET kavramlarını idrak edebilsek bunların hiçbiri için bir telaşın içinde olmayız.Nedenmi? Hidayet ve Takva ikiside bir temele dayalıdır.Bu temel, “Allah’a ruh’en ulaşma dileği”bu kalben bir dilektir.

İşte bu dileği gercekten kalben yerine getiren kişiyi Allah bilir ve görür.
Ankebut/5- Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
Ruhun Allah’a ulaşması hidayettir.Allah kendine ulaştırmayı (hidayet etmeyi) dilediği kişinin de göğsünü islama acarak rahmetini o na ulaştırarark “rabbinden bir nur üzere”olmasını sağlar.
Enam/125- Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah, mü'min olmayanların üzerine pislik (azap, darlık, güçlük) verir.
Zümer/22- Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
Kişi bu nur ile HAYATA gecer çünkü o daha evvel Allah katında ölü idi.
Enam/122- Ölü (Allah'a ulaşmayı dilememiş) iken (ona on iki ihsan vererek) dirilttiğimiz ve insanlar arasında onunla yürüyeceği nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup, ondan çıkamayacak kimse gibi midir? Böylece kâfirlere, yapmış oldukları şeyler süslü gösterildi.
İşte Allah hayat bulan bu kişiye 4 ihsanda bulunur.
1-O kişiye o güne kadar tatmadığı mutluluğu taddırır.
2-O kişiye ibadetleri sevdirir,kolaylaştırır.(namazı,orucu,zekatı,zikretmeyi vs..)
3-O kişinin kalbine mürşid sevgisini koyar.O da hacet namazı kılarak Allah’tan mürşidini öğrenir.
4-O kişi o andan itibaren her an sohbetlere iştirak etmek ister Allah’tan bahsedilmeyi sever.
Bu vasıflara sahip olan kişi artık TAKVA SAHİBİ olmuştur.
Rum/31- O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Ve o kişi Hidayete adım atmıştır.
Rad/27- Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Şura/13-…. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
Şeytan Allah’ın bu gerceklerini gizleyerek bütün insanların kendisiyle beraber cehenneme gitmesini sağlamak istemiş ve büyük bir başarı elde etmiştir.İnsanlara her dönemde EMANİYYEYİ (el yazması kitapları) emretmiş insanlar da buna kanmış ve Allah’ın kur’an gerceklerinden uzaklaşmış.Allah “yalnız TAKVA SAİPLAERİNİN cennete girebileceğini”buyuruyor.Bütün emaniyye kitaplar ve ona tabi olan din adamları,”la ilaheillallah diyen veya 5 şartı yerine getiren herkesin”cennete girebileceğini söylüyor.
Kaf/31,32,33- Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar) için.Gaybda Rahmân'a huşu duyanlar ve münib (Allah'a ulaşmayı dileyen) bir kalple (Allah'ın huzuruna) gelenler (için).
Takva sahibi olabilmenin de sadece “Allah’tan korkmak”olduğunu herkese kabul ettirmiş.Kur’an da nerde TAKVA kelimesi gecse manasının Allah’tan korkmak olduğunu göreceksiniz.Eger öyle olsaydı Şeytan da cennete girerdi.
Enfal/48-Ve şeytan, onlara amellerini süslemişti. Ve şöyle dedi: “Bugün insanlardan size gâlip olacak yoktur. Ve muhakkak ki ben, size müttefikim (yardımcıyım).” Fakat iki toplum, (birbirini) görünce iki topuğu üzerinde arkasına dönüp kaçtı ve “Ben, sizden uzağım. Gerçekten ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Muhakkak ki ben, Allah'tan korkarım.” dedi. Ve Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır.
Haşr/16-(Münafıkların size vaadleri), şeytanın (vaadlerinin) durumu gibidir. İnsana: “İnkâr et (kâfir ol).” demişti. Fakat, inkâr ettiği zaman: “Muhakkak ki ben senden uzağım, elbette ben, âlemlerin Rabbi Allah'tan korkarım.” dedi.
Takva,kelime anlamı olarak “sakınmak cekinmektir”yani Allah’ın emirlerinin yerine getirilmemesinden ve yasaklarından sakınmak ve cekinmektir.Ama hiç kimse bunları yerine getirerek TAKVA sahibi olamaz,ancak TAKVA sahibi olursa bunları gercekleştirebilir.Çünkü kişiyi takva sahibi kılacak olan Allah’tır ve şartları da siz “Allah’a ulaşmayı yani HİDAYETİ dildiğinizde”Allah sizi TAKVA sahibi kılıyor.
Muhammed/16,17-Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah'ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.Ve onlar ki hidayete ermişlerdir, (Allah) onların hidayetini artırdı ve onlara takvalarını verdi.
Yüce rabbimizin siz okuyucularımıza ve bütün insanlara bu dileği (Allah’a ulaşma dilğini)nasip kılasını niyaz ederek sözlerimizi burada noktalıyoruz. Allah hepinizden razı olsun Ramazanınız mubarek olsun.