28 Haziran 2013 Cuma

BİZ İNSANLAR NEDEN İDRAK EDEMİYORUZ?

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.


BİZ İNSANLAR NEDEN İDRAK EDEMİYORUZ?

       BÜTÜN PEYGAMBERLER BAKIN BİZLERE NE SÖYLÜYORLAR.

        26/ŞUARÂ-106: İz kâle lehum ehûhum nûhun e lâ tettekûn(tettekûne).
        Onların kardeşi Nuh (A.S) onlara: “Takva sahibi olmuyor musunuz?” demişti.
        26/ŞUARÂ-107: İnnî lekum resûlun emîn(emînun).
        Muhakkak ki ben, sizin için emin bir resûlüm.
26/ŞUARÂ-108: Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).
        Öyleyse Allah'a karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin). Ve bana itaat edin

                 HZ.HUD AS. KAVMİNE NE SÖYLÜYOR?

22 Haziran 2013 Cumartesi

BERAT GECESİ

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

BERAT GECESİ
Berat gecesi,Allah’utealanın kullarına ihasan ettiği ve kullarının dünya ve ahret saadetine ulaşabilmeleri için bir “kurtarma imtihanı” olarak kıldığı mubarek gecelerden biridir.Şaban ayının 15.gecesidir.Eger dünya ve ahret saadetini istiyorsak,Bu gecenin gündüzünü orucla gecesini de ibadetle geçirmemiz gereklidir.Nasıl bir ibadetle ? Çokca “Allah’ı zikrederek” ve Allah’a bir “dilekce”yazarak.Nedir bu dilekce ? Gecenin isminden de anlaşıldığı gibi BERAT istemli bir dilekce.Bu dilekceyi,”boy abdesti alarak kılacağımız bir HACET NAMAZI”olarak ve oradaki duamız da “Yarabbi galubela günü sana verdiğimiz (AHD’imizi) sözlerimizi yerine getirmek istiyorum,ruhumu sana ulaştırmak istiyorum,TAKVA sahibi olmak istiyorum,senden MAĞFİRET diliyorum,benim kalbime sana ruhumu ulaştırma dileği ver”olacaktır.Neden böyle söylüyoruz ? BERAT’ın ne olduğunu izah ettiğimiz zaman ortaya çıkacak .
Berat,kelime olarak;Temize çıkmaktır Allah’ın tarifi de “Sevapları, günahlarından fazla olması hasebiyle cennetlik olmaktır”.Berat,Birr,ebrar aynı kökten gelen ve aynı anlamlıdır.Kur’anda bu kelimelerin gectiği ayetlere baktığımızda,mutlaka “takva sahibi olanların,cennetliklerin”BERAT edenler olduğunu görürüz.İşte ayetikerimeler:
Bakara/177-Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrar kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah'a, yevm'il âhire (Allah'a ulaşılan sonraki güne, hidayet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab'a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine), yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah'a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır).
Bakara/189-Sana hilâllerden (Ay'ın hilâle dönüşen hallerinden) soruyorlar. De ki: “O, insanlar için vakitleri ve hac zamanını bildiren bir vakit ölçüsüdür.” Birr (kişiyi ebrar yapan güzel davranışlar), (cahiliyet devrinde olduğu gibi) evlere arkalarından girmek değildir. Oysa birr,kişinin takva sahibi olmasıdır. Evlere kaılarından girin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Yukarıdaki ayetler açık olarak gösteriyorki; BERAT edenler sadece TAKVA sahibi olanlardır.Neden takva sahipleri olduğunu Allah’uteala açıklıyor.
Enfal/29-Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
Nasıl TAKVA sahibi oluruz ? Allah’a kalben ulaşmayı dileyerek
Rum/31-O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
İşte,kişi kalben Allah’a ruh’en ulaşmayı dilerse Takva sahibi olur.Takva sahibi olduğunda da Enfal/29 da açıklandığı üzere “günahları örtülür”günahları örtülen kimsenin günahları sıfır olduğu için sevapları fazla olacaktır ve Mü’minun suresinin 102.ayetikerimesine göre “felaha”ulaşcaktır yani kurtuluşa ercektir,cennetlik olacaktır,EBRAR olacaktır.Onun için yukarıda tavsiye ettiğimiz “Allah’a ulaşma dileğimizin” kalbimizde oluşması içindir.Kalbimizde bu dilek oluşunca siz 4 özelliğin sahibi olursunuz.
1-O yaşınıza kadar tatmadığınız bir mutluluğu yaşamaya başlarsınız
2-Allah size ibadetleri kolaylaştırır ve sevdirir.
3-Kalbinize Mürşid sevgisi koyar.
4-O günden itibaren hep sohbetlere katılmak onları dinlemek arzusu duyarsınız.
İşte bu duyguları taddığınız andan itibaren tekrar hacet namazı kılarak Allah’ın sizin için ezelde tayin ettiği mürşid’inizi Allah’tan sorarak ona tabi olduğunuzda yapılacak bir tövbe merasimi ile Salih amel (nefs tezkitesi) işlemeye başlayarak 2. Takvanın sahibi olarak yine Enfal/29 da belirtilen mağfiret gercekleşecek (örtülen günahlarınız bu defa sevaba cevrilecek)
Furkan/70-Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü'min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur'dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (rahmet gönderendir).
Mü’minun/102-O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
Kaf/31-Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.
Eger TAKVA sahibi olmazsak ne olur ?
Birr’in,Ebrar’ın yani Berat ın sahibi olamayız Mutaffifin/7,8,9 a göre FUCCAR oluruz cehenneme gideriz.Sevaplarımız günahlarımızdan fazla olmaz (örtülmediği ve sevaba cevrilmediği için) Mü’minun/103 e göre ebedi cehennemlik oluruz.
MUTAFFİFİN – 7-8-9 : Hayır, muhakkak ki, füccarın (şeytanın fücuruna tâbî olan kâfirlerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette siccîndedir (zemin kattan 7 kat aşağıda olan zülmanî kader hücrelerindedir).Ve siccînin ne olduğunu sana bildiren nedir?(O), rakamlandırılmış (kazanılan negatif ve pozitif puanların dereceler halinde yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
MUTAFFİFİN – 18-19-20 : Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin'dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).Ve illiyyin'in ne olduğunu sana bildiren nedir? (O), rakamlandırılmış (kazanılan pozitif ve negatif derecelerin yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
Mü’minun/103-Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.
Gercekler böyle ise “aklımızı başımıza alıp”bu geceyi yukarıdaki tavsiyelere uyarak geçirmemizin gerekliliğini idrak etmenizi yüce Rabbimizden dileyerek satırlarımıza son veriyorum kandiliniz mubarek ve Allah hepinizden razı olsun. 


MÜRŞİD KİMDİR?

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.


MÜRŞİD KİMDİR?
Mürşid; kendisi hidayete ermiş ve Allah’ın emriyle hidayete erdiren, Allah'ınyardımıyla insanları irşad eden, bu konuda Allah’ın görevlendirdiği kişilerdir. Bir kısmı peygamberler, bir kısmı da Rabbimiz'in adına resul, imam, mürşid, sultan ve hidayetçi dediği vazifelilerdir.
İslâm’ın 7 tane safhası vardır:
1-Allah’a ulaşmayı dilemek,
2-Mürşide ulaşmak,
3-Ruhu Allah’a ulaştırmak.
4-Fizik vücudun teslimi,
5-Daimî zikre ulaşıp nefsi Allahû Tealâ’ya teslim etmek,
6-Muhlis olarak irşada ulaşmak,
7-Cüz’î iradeyi de onun gerçek sahibi olan Allah’a teslim ederek irşad makamına tayin olmak ve mürşid olmak. (28 basamaklık bir İslâm merdiveninin 28. basamağının 5. kademesini ifade ediyor.)

Mürşid; Kur’ân’daki normal bir insan için aşılması lâzım gelen bütün kademeleri aşabilen insan demektir.

10 Haziran 2013 Pazartesi

SAİD-İ NURSÎ MEHDİ OLMADIĞINI AÇIK OLARAK BİLDİRMİŞTİR

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.


SAİD-İ NURSÎ HAZRETLERİ,

RİSALELERİNDE KENDİSİNİN AHİR ZAMANDA GELECEK HAZRETİ MEHDİ

OLMADIĞINI

AÇIK OLARAK  BİLDİRMİŞTİR

Bediüzaman Hazretleri, Mehdi aleyhisselamı eserlerinin bir çok yerinde kendisinden “bir asır sonra gelecek âhir zamanın o büyük şahsı Hazreti Mehdi” diye açıkladığı halde, Emirdağ Lahikasında buyurulan Risale-i Nur’un bir kısım talebelerinin pek musırrane olarak yani çok ısrarlı bir şekilde Said-i Nursî Hazretleri ve Risale-i Nur Külliyatının ahirzamanın Mehdisi “Hz. Mehdi” olduğunu iddia ettikleri ifade ediliyor. Fakat aşağıda Bediüzzaman Hazretleri’nin onların fikirlerini kabul etmediği açık bir şekilde belirmektedir:

BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’Nİ RÜYA ARACILIĞI İLE BULARAK O’NA TÂBÎ OLAN ?

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hadîsinde ve Bediüzzaman Hazretleri’nin Yirmi Sekizinci Mektupta söylediği gibi üç çeşit rüya vardır ve bu üçünden ikisi ehemmiyetsizdir, fakat birisi Allah’ın gösterdiği „RÜYAY-I SADIKA“dır. Demek ki kişi, bir mürşid arayışı içinde Bakara Suresinin 45. âyet-i kerimesine göre hacet namazı kılarak Allah’tan sorduğu veya gerçekten Allah’a ulaşmayı dileyerek, O’na ulaşmaya vasıta olacak mürşidini Allah’tan istediği sürece Allahû Tealâ kişiye mutlaka mürşidini gösterecek ve mürşidine veya mürşidinin bir vekiline mutlaka ulaştıracaktır. Maide Suresinin 35. âyet-i kerimesinde: vebtegû ileyhil vesîleteO’NA ULAŞTIRACAK VESİLEYİ İSTEYİN” diye emir buyurulduğu gibi önemli olan, öncelikle Allah’a ulaşmayı isteyerek Allah’a ulaştıracak vesileyi bütün kalpten istemek ve Allah’tan sormaktır. Bediüzzaman Hazretleri’nin yakın talebelerinden Vezirzâde Küçük Mustafa’nın, mürşidi Bediüzzaman Hazretlerini rüya aracılığı ile bulduğunu ve Allah kendisine rüyasında gösterdikten iki ay sonra onun huzuruna giderek, ona bağlandığını gösteren risalede buyurulur ki:

Said-i Nursî Hazretlerine Tabiyetler

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

Said-i Nursî Hazretlerine tâbî olan şakirdlerinden kıssalar:Said-i Nursî Hazretleri’nin yakın talebelerinden Hafız Ali, kendisi ve bütün kardeşleri adına Bediüzzaman Hazretlerine olan tâbiiyeti ve zamanın kutbuna tâbiiyetin zarurî olduğunu şöyle anlatıyor:
Gerek ben ve gerekse bütün ihvânımız (kardeşlerimiz) Üstad Hazretlerine bağlılığı şöyle telâkkî (kabul) ediyoruz (şöyle anlıyoruz):
Âfak ve enfüsten müstedlel âyât-ı bînihayeyi (gözle görülen âlemler ve nefisler, ruhlarla alakalı kişinin iç âlemlerini delille ispat edilmiş sonsuz ayetleri) en iyi tefsir edecek bir insan-ı kâmile HER ASIR MUHTAÇTIR.

5 Haziran 2013 Çarşamba

Mİ’RAC ; Yükselecek yer,En yüksek makam,Huzur-u ilahi.Anlamlarını taşır

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

Mİ’RAC
Mi’rac; Yükselecek yer,En yüksek makam,Huzur-u ilahi.Anlamlarını taşır.Ve “mi’rac” olayını gercekleştirmek bir nevi tayyimekandır.Tayyimekan nedir ? Düşünce hızı ile mekan değiştirmektir.
Üç türlü tayyimekan vardır.
1-Nefs tayyimekanı.
a) Hergece uyuduğumuzda bilincimiz dışında nefs’imizin vücudumuzdan ayrılarak yaptığı tayyimekan.
b) Allah’ın yardımı ile velilerin bilincli olarak nefs’lerinin vücutlarından ayrılarak gercekleştirdikleri bir tayyimekan.
c) Şeytanın yardımı ile zulmani yolda olanların bilincli olarak nefs’lerinin vücutlarından ayrılarak gercekleştirdikleri bir tayyimekan.
2-Ruh tayyimekanı.Allah’ın “MÜRŞİD”olarak tayin ettiği velilerine verdiği bir yetki ile vücutlarından ayrı RUH olarak gercekleşen bir tayyimekandır.
3-Fizikvücut tayyimekanı.Ruh’un fizik vücud’a ve onun içindeki nefs’e örtü olarak gercekleşen bir tayyimekandır.Bu tayyimekan, sadece Peygamberler ve Peygamber olmayan kavim resullerinden seçilmiş olan devrin imamlarına mahsustur.

3 Haziran 2013 Pazartesi

ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMIŞTIR ?

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMIŞTIR ?
Allahû Teâlâ buyuruyor ki: Bütün göklerde ve bütün arzlarda yarattığımız her şeyi katımızdan sizlerin emrine musahhar kıldık, ey insanlar .
45/CÂSİYE-13: Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
Sizin için yarattık, emrinize muhassar kıldık, sizin emrinize tahsis ettik diyor .

ÂYET VE HADÎSLERDE, HZ. MEHDİ (A.S)'IN DEVRİ OLAN HİDAYET ÇAĞI

"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.

 ÂYET VE HADÎSLERDE, HZ. MEHDİ (A.S)'IN DEVRİ OLAN HİDAYET ÇAĞI
 
1.1- Hz. Mehdi (A.S) ile ilgili Kur'ân âyetleri
 
1.1.1- Hz. Mehdi (A.S)'ın şeriatı tasdik etmesi
 
Hz. Mehdi (A.S)'ın Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbenin birlikte yaşadığı 7 safha ve 4 teslimden oluşan İslâm ahlâkını hâkim kılmak için, kıyâmet kopmadan önce Hidayet Çağı'nda (ahir zamanda) yeryüzüne mutlaka geleceği, Kur'ân âyetleri ve hadîslerde belirtilmiştir.