"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ÖLÜ İKEN DİRİLMEK ve NUR SAHİBİ OLMAK!...
Sevgili kardeşlerim!.. Bu sitededeki bütün yazılar, sohbetler, tamamen Efendimizden öğrendiğimiz ilimle gerçekleştirilmiştir. Sizler de Allah’a ulaşmayı dileyip, Hacet Namazı ile Allah’a sorarak öğrenip tabi olacağınız Mürşidiniz, Allah’tan aldığı ilimleri sizlere de öğretecektir inşaallah. Allah hepinizden razı olsun. Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! .nur-21
ANASAYFA
- Ana Sayfa
- ŞEYTANIN TUZAKLARI-1
- ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-2
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..3
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..4
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..5
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..6
- ŞEYTANIN TUZAKLARI..7
- "HER SORUNUN CEVABINI KUR'ANDA ARA"
- ŞEYTAN’IN OYUNU İLE İMANIN ŞARTLARINDAN GİZLENENLER:
- ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK
- RENKARNASYON SAFSAATASI
- HİDAYET,DOĞRU YOL DEĞİLDİR
4 Aralık 2013 Çarşamba
27 Kasım 2013 Çarşamba
Hz. İbrâhîm, 7 safhayı da yaşamıştır.
NİSÂ-125:
Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.
Allahû Tealâ, Hz. İbrâhîm'i HALİL (dost) kılıyor. Hz. İbrâhîm'in dîni, İslâm dînidir. Hanif kelimesi İslâm kelimesinin eşitidir. Hanif dîni, İslâm dîni olarak bütün kâinatın dînidir. Dünkü dînidir, bugünkü dînidir, yarınki dîni olacaktır. İslâm'dan başka; ruhu, vechi, nefsi, iradeyi Allah'a teslim etmekten başka bir dîn insanlık tarihi boyunca kâinatta hiç olmamıştır. Allahû Tealâ bütün peygamberlerine ve resûllerine teslimi öğretmiştir. Allah'a teslim her konunun esasıdır, aslıdır.
Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.
Allahû Tealâ, Hz. İbrâhîm'i HALİL (dost) kılıyor. Hz. İbrâhîm'in dîni, İslâm dînidir. Hanif kelimesi İslâm kelimesinin eşitidir. Hanif dîni, İslâm dîni olarak bütün kâinatın dînidir. Dünkü dînidir, bugünkü dînidir, yarınki dîni olacaktır. İslâm'dan başka; ruhu, vechi, nefsi, iradeyi Allah'a teslim etmekten başka bir dîn insanlık tarihi boyunca kâinatta hiç olmamıştır. Allahû Tealâ bütün peygamberlerine ve resûllerine teslimi öğretmiştir. Allah'a teslim her konunun esasıdır, aslıdır.
17 Kasım 2013 Pazar
18 Ekim 2013 Cuma
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!
ENFÂL-21
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!
Kulak,
dışardan aldığı sesi beyne ulaştıran bir vasıtadır. Kulak işitmez,
kulak duyar, duyduğunu ulaştırır. İşitecek olan, mânâya varacak olan
zihindir. Halbuki bütün insanlar: "İşittik." derler. Oysa ki işitmezler.
Allah bir insanın kulaklarındaki vakrayı almadıkça o kişi işitemez.
Bütün insanların kulaklarında vakra olduğu için başlangıçta işitemezler. Sadece duyarlar. İşitebilmeleri için, Allahû Tealâ tarafından seçilmiş olmaları ve Allah'a ulaşmayı dilemeleri lâzımdır. Diledikleri taktirde Allah kulaklarındaki vakrayı alır. O zaman işitirler.
Bütün insanların kulaklarında vakra olduğu için başlangıçta işitemezler. Sadece duyarlar. İşitebilmeleri için, Allahû Tealâ tarafından seçilmiş olmaları ve Allah'a ulaşmayı dilemeleri lâzımdır. Diledikleri taktirde Allah kulaklarındaki vakrayı alır. O zaman işitirler.
12 Ekim 2013 Cumartesi
Âyetlerimizi yalanlayanlar
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
EN'ÂM-39
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar.
Bismillâhirrahmânirrahîm
EN'ÂM-39
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar.
Bismillâhirrahmânirrahîm
Burada açık bir hüviyette iki tür insan görüyoruz: Dalâlette
olanlar, hidayette olanlar. Dalâlette olanlar, kör, sağır ve dilsiz olanlardır.
Allahû Tealâ, gözlerinde hicab-ı mesture olup o gizli perde sebebiyle göremeyen,
kulakları normal olarak duyduğu halde vakra sebebiyle işitemeyen insanlardan
bahsetmektedir. Onlar irşada müteallik hususları işitemez, mânâsına varamazlar.
Mürşide (Allah'ın Resûl'üne) baktıkları zaman, o Resûl'ü, Resûl olarak kabul
etmezler. Kendileri gibi alelâde bir insan olarak kabul ederler. Hatta ona
hakaret ederler, her türlü kötülüğü yapmaya her zaman hazırlardır. Öyleyse
onlar, sağırlar, dilsizler, körler... Ve bunların müşterek vasıfları olan
ölüler...
Allahû Tealâ, ölülerin işitemeyeceğini, davete sadece işitenlerin icabet edeceğini, işitemeyenlerin de ölüler olduğunu buyuruyor.
Allahû Tealâ, ölülerin işitemeyeceğini, davete sadece işitenlerin icabet edeceğini, işitemeyenlerin de ölüler olduğunu buyuruyor.
28 Eylül 2013 Cumartesi
Dalâlet, Allah'ın yolundan sapmak; hidayet ise Allah'ın yolunda olmaktır.
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
BAKARA-16
İşte onlar, o kimselerdir ki, hidayet ile dalâleti satın aldılar. Fakat onların ticareti, onlara hiç kâr sağlamadı ve hidayete ermiş değillerdi.
BAKARA-16
İşte onlar, o kimselerdir ki, hidayet ile dalâleti satın aldılar. Fakat onların ticareti, onlara hiç kâr sağlamadı ve hidayete ermiş değillerdi.
Dalâlet, Allah'ın yolundan sapmak; hidayet ise Allah'ın yolunda
olmaktır. Allahû Tealâ, Kur'ân-ı Kerim'de 7 hidayetten bahsetmektedir.
27 Eylül 2013 Cuma
TASAVVUF NEDİR ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
TASAVVUF NEDİR ?-PEYGAMBER (sav)EFENDİMİZİN VE SAHABENİN YAŞADIĞI HAYATTIR.DOLAYISIYLA FARZDIR HATTA ŞARTTIR.
Tasavvuf,kimileri tarafından sof (yün) kelimesinden kimilerine göre de sofa (Peygamber (sav) efendimizin devamlı sohbet yaptığı üstü kapalı etrafı açık salon) kelimesinden geldiği söylenir.Ama Tasavvufun gercek anlamı; Peygamber (sav) efendimiz ve bütün sahabenin KUR’ANI HAYATLARINA gecirdikleri bir hayat tarzıdır.
BİRİNCİ TELVİH; (Telvihat-ı tis-a.Saidi-i Nurs-i Hazretleri)
Sual:Tarikat nedir ?
TASAVVUF NEDİR ?-PEYGAMBER (sav)EFENDİMİZİN VE SAHABENİN YAŞADIĞI HAYATTIR.DOLAYISIYLA FARZDIR HATTA ŞARTTIR.
Tasavvuf,kimileri tarafından sof (yün) kelimesinden kimilerine göre de sofa (Peygamber (sav) efendimizin devamlı sohbet yaptığı üstü kapalı etrafı açık salon) kelimesinden geldiği söylenir.Ama Tasavvufun gercek anlamı; Peygamber (sav) efendimiz ve bütün sahabenin KUR’ANI HAYATLARINA gecirdikleri bir hayat tarzıdır.
BİRİNCİ TELVİH; (Telvihat-ı tis-a.Saidi-i Nurs-i Hazretleri)
Sual:Tarikat nedir ?
GÖK KATLARI
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
GÖK KATLARI
RUHUN ALLAH'A ULAŞMASI
1- BİRİNCİ GÖK KATI Birinci kata çıkma yetkisini aldığı anda (%7 nur birikimi gerçekleşene kadar) ruh ana dergâha ulaşır. Ana dergâhta artık ona bir rahle ve bir Kur'ân-ı Kerim teslim edilecektir. 10'arlık insan ruhları sıralarından birine yerleşecektir. Her sabah Hz. Ebubekir'in elini öperek oradaki dergâhın, oradaki müderrisin kürsüsünün arkasında altın kapının sağ tarafındaki secde edenlerden birisi olacaktır. Ve altın kapıdan (Sırat-ı Müstakiym'in başlangıç noktasından) yukarıya yükselmeye başlayacaktır. (1. gök katı) Birinci katta secde edecek ve kalacaklar.
GÖK KATLARI
RUHUN ALLAH'A ULAŞMASI
1- BİRİNCİ GÖK KATI Birinci kata çıkma yetkisini aldığı anda (%7 nur birikimi gerçekleşene kadar) ruh ana dergâha ulaşır. Ana dergâhta artık ona bir rahle ve bir Kur'ân-ı Kerim teslim edilecektir. 10'arlık insan ruhları sıralarından birine yerleşecektir. Her sabah Hz. Ebubekir'in elini öperek oradaki dergâhın, oradaki müderrisin kürsüsünün arkasında altın kapının sağ tarafındaki secde edenlerden birisi olacaktır. Ve altın kapıdan (Sırat-ı Müstakiym'in başlangıç noktasından) yukarıya yükselmeye başlayacaktır. (1. gök katı) Birinci katta secde edecek ve kalacaklar.
26 Eylül 2013 Perşembe
İNSANIN ŞEYTAN İLE OLAN İlİŞKİSİ!.
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
İNSANIN ŞEYTAN İLE OLAN İlİŞKİSİ!.
İNSANIN MUTSUZLUĞUNU OLUŞTURAN FAKTÖR; NEFSİNİN AFETLERİDİR.
Çünkü Afetler Şeytana Kucak Açarlar. ŞEYTAN da Onları İstediği Gibi Kullanır.
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allahû Tealâ bizleri bir sohbette biraraya getirdi. Herşey çok mu güzel yoksa bana mı öyle geliyor sevgili kardeşlerim? Hepinizi çok ama çok seviyoruz
İstiyoruz ki; hepiniz mutlulukları yaşayasınız. İstiyoruz ki; dışımızdaki insanlar da mutluluğu öğrensinler, yaşasınlar. Herşeyden evvel şu bilinmeli ki; Allah’sız bir mutluluk hiçbir şekilde mümkün olamaz.
İNSANIN ŞEYTAN İLE OLAN İlİŞKİSİ!.
İNSANIN MUTSUZLUĞUNU OLUŞTURAN FAKTÖR; NEFSİNİN AFETLERİDİR.
Çünkü Afetler Şeytana Kucak Açarlar. ŞEYTAN da Onları İstediği Gibi Kullanır.
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allahû Tealâ bizleri bir sohbette biraraya getirdi. Herşey çok mu güzel yoksa bana mı öyle geliyor sevgili kardeşlerim? Hepinizi çok ama çok seviyoruz
İstiyoruz ki; hepiniz mutlulukları yaşayasınız. İstiyoruz ki; dışımızdaki insanlar da mutluluğu öğrensinler, yaşasınlar. Herşeyden evvel şu bilinmeli ki; Allah’sız bir mutluluk hiçbir şekilde mümkün olamaz.
NE KAYBEDERSİNİZ Kİ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
NE KAYBEDERSİNİZ Kİ?
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allahû Tealâ’ya sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allah bizleri birlikte kıldı. Bir yeni sohbetimizde birlikteyiz. Bizi yaratan Allahû Tealâ’ya hamdediyoruz, şükrediyoruz.
Hepiniz Allah ile isteseniz de istemeseniz de bir ilişkinin içindesiniz. O, bizi yaratan Allah, bize aklı veren Allah. Ruhundan biz insanlara üfürdüğü için, biz insanları kâinatın en üstün mahlûku kılan Allahû Tealâ.
Bir insanın hayatı Allahû Tealâ tarafından, o kişi mutlu olsun diye kendisine verilmiştir (tevdi edilmiştir). Allah insana ruhundan üfürmüş ve insanı hayat adı verilen bir muhtevayla tamamlamıştır; yaşamak, canlı olmak. Sadece iki alternatif var: Biri yaşamak, ikincisi ölmek.
Ölü olan bir insan, ruhu kendisinde iken de ruhunu Allah’a ulaştırmış olduğu zaman da her iki halde de ruhsuz kalacaktır. Çünkü ölüm, mutlaka ruhun vücuttan ayrılmasını ifade eder. Neden? Çünkü ruh için, ölen bir fizik vücut artık bir mekân olamaz. Bildiğiniz gibi nefsler için ve ruhlar için fizik vücut bir mekândır.
NE KAYBEDERSİNİZ Kİ?
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allahû Tealâ’ya sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allah bizleri birlikte kıldı. Bir yeni sohbetimizde birlikteyiz. Bizi yaratan Allahû Tealâ’ya hamdediyoruz, şükrediyoruz.
Hepiniz Allah ile isteseniz de istemeseniz de bir ilişkinin içindesiniz. O, bizi yaratan Allah, bize aklı veren Allah. Ruhundan biz insanlara üfürdüğü için, biz insanları kâinatın en üstün mahlûku kılan Allahû Tealâ.
Bir insanın hayatı Allahû Tealâ tarafından, o kişi mutlu olsun diye kendisine verilmiştir (tevdi edilmiştir). Allah insana ruhundan üfürmüş ve insanı hayat adı verilen bir muhtevayla tamamlamıştır; yaşamak, canlı olmak. Sadece iki alternatif var: Biri yaşamak, ikincisi ölmek.
Ölü olan bir insan, ruhu kendisinde iken de ruhunu Allah’a ulaştırmış olduğu zaman da her iki halde de ruhsuz kalacaktır. Çünkü ölüm, mutlaka ruhun vücuttan ayrılmasını ifade eder. Neden? Çünkü ruh için, ölen bir fizik vücut artık bir mekân olamaz. Bildiğiniz gibi nefsler için ve ruhlar için fizik vücut bir mekândır.
TALEP ETMEK
SOHBETİN ADI: TALEP ETMEK
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allah'ın bir zikir sohbetinde birlikteyiz. Konumuz; talep etmek.
Talep etmek; istemek anlamına gelir. Allahû Tealâ buyuruyor ki: "İsteyin, vereyim!" İstersek, gerçekleştirir mi? Kesin. İşte Allahû Tealâ Şûrâ Suresinde diyor ki:
TEVEKKÜL’ÜN SIRRI
TEVEKKÜL’ÜN SIRRI
Saadetin yaşanmasındaki en büyük faktör, îmândır. Allah’ın size ne kadar yardım edeceğine îmân edebilirseniz, o seviyede yardım alırsınız.
Şeytanın bütün gayreti, sizi Allahû Tealâ'dan alabileceğiniz yardımın üst seviye bir îmâna ulaşarak sizin tarafınızdan temin edilmesine engel olmaktır.
Saadetin yaşanmasındaki en büyük faktör, îmândır. Allah’ın size ne kadar yardım edeceğine îmân edebilirseniz, o seviyede yardım alırsınız.
Şeytanın bütün gayreti, sizi Allahû Tealâ'dan alabileceğiniz yardımın üst seviye bir îmâna ulaşarak sizin tarafınızdan temin edilmesine engel olmaktır.
İLİM VERİLENLER VE İLİM SAHİPLERİ
İLİM VERİLENLER VE İLİM SAHİPLERİ
Konumuz, ilim verilenler ve ilmin sahipleri.
Allahû Tealâ’nın ilmi bütün devirlerde, mutlaka bütün kavimlere ulaştırılmıştır. İlim insanlar tarafından kabul edilmiştir veya edilmemiştir ama şurası kesin bir gerçek ki; insanların %90’dan fazlası her devirde Allah’ın emirlerine ve kendilerine verilen ilme isyan etmiştir.
RUHUN ALLAH’A İKİ DEFA ULAŞMASI
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
RUHUN ALLAH’A İKİ DEFA ULAŞMASI
Konumuz; Allah’a iki defa ulaşmak.
Allah’a iki defa mı ulaşılır? Evet, iki
defa ulaşılır. İnsan ruhu eğer o kişi hayattayken Allah’a ulaşmışsa, bu 1.
ulaşmadır. Ölümden sonra da mutlaka 2. defa ulaşma olacaktır. İyi ama ruhumuz
zaten Allah’ta, nasıl olur? Azrail (A.S) ve O’nun adamları, melekler, ölüm
melekleri görevlerini yapabilsinler diye.
Evvelâ gök katları üzerinde engeller
olduğunu bilin. Allahû Tealâ diyor ki:
7/A'RÂF-40: İnnellezîne kezzebû bi
âyâtinâ vestekberû anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi ve lâ yedhulûnel
cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti) ve kezâlike neczîl
mucrimîn(mucrimîne).
Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız.
Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız.
Allahû Tealâ diyor ki: “Allah’ın
âyetleri ve resûlleri ile alay edenlere gök kapıları açılmaz.” Bu kilitleri
açacak olan iki tane faktör vardır:
1- Ölüm melekleri. Anahtar onlarda
vardır.
2- Vücudun içinde bir esir olan, bir
köle, bir rehine olan nefs.
Osmanlı’daki edep
SUAL: Sahâbe ve Osmanlı’daki edep ve sevgiyi anlatır mısınız?
CEVAP: Sevgili okuyucular,edep, İslâm’ın en önemli müesseselerinden biridir. İnsanların birbiriyle ve mürşidleriyle olan ilişkilerini dizayn eden bir sistemdir. Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de ulûl’emirden bahsediyor. “Sizden olan ulûl’emre itaat ediniz!” buyuruyor. Ulûl, sahipleri demek; emr de, bildiğiniz emir, emretmek yani yapılması lâzım gelen şeyleri tebliğ etmek olayı... Yaptırmak üzere faaliyete geçmek. İşte sevgili okuyucular, ulûl’emr, odur.
Ulûl’emrin görevi nedir? Allahû Tealâ’dan resûlün aldığı emrin kendisine tebliğinden sonra, başkalarına tebliğ ederek, onların yapılmasını sağlamak.
İRŞAD VE MÜRŞİD
İRŞAD VE MÜRŞİD
Allah yolunda olmak, Allah’ın bir büyük mutluluğu…
Allah’ın yolunda olmak 7 tane safha oluşturur. Allah’a ulaşmayı dilemekle başlar her şey. Dilemezseniz Allah’ın yolunda olamazsınız. Çünkü Allahû Tealâ’nın yolu, ruhun 7 tane gök katını aşıp 7. katta 7 tane de yatay istikamette ayrı ayrı âlemlerden geçerek zikir hücrelerinde zikrini tamamlayarak Sidretül Münteha’ya ulaşması, Sidretül Münteha’dan da dikey bir yolculukla Allah’ın Zat’ına ulaşması ve Allah’ın Zat’ında yok olması işlemidir. Nedir bu? Seyr-i sülûk. Allah’a doğru yücelme, yükselme ve Allah’a varışı ifade eder. Böyle bir müessesenin insana tatbik edilmesi, muhtevaya baktığınız zaman mutlaka bir vasıta gerektiriyor. Bu vasıta mürşiddir.
Allahû Tealâ insanların Allah’a ulaşmayı dilemelerini ister. Sonra? Sonra mürşidine tâbiiyetini ister. Mürşidine tâbiiyetle beraber ruh, vücuttan ayrılır, Allah’a doğru yola çıkar. Emmare, Levvame, Mülhime, Mutmainne, Radiye, Mardiyye ve Tezkiye kademelerinde yani 7 tane nefs kademesinin herbirinde nefsin o kapkaranlık olan kalbindeki, %100 afetle dolu olan kalbindeki afetlerden %7’si, ruh her gök katına ulaştıkça azalır. 1. gök katında ilk %7, 2. gök katında ikinci %7, 3. gök katında üçüncü %7, 4. gök katında dördüncü %7… Böyle bir ahenk içerisinde 7 tane %7 nur birikimi gerçekleşir ve kişinin ruhu 7. gök katının 7 tane âlemini geçerek Allah’ın Zat’ına ulaşır. Bunu mutlaka yerine getirmek, bütün insanların üzerine Allahû Tealâ tarafından farz kılınmıştır. Sadece o kadar mı?
AKAİT VE ÎMÂN
AKAİT VE ÎMÂN
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha bir zikir sohbetinde birlikteyiz.
Konumuz: Akait ve îmân.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in öğrettiği dîn öğretisi %100 Kur’ân’ı içeriyordu. O, Allah’ın kalbine yazdığı Kur’ân-ı Kerim’in bütününü kalbinden okumak yetkisinin sahibiydi. Başka bir alternatif olabilir mi? Kitaptan okuyor diyebilir miyiz? Hayır, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ümmî idi, okuma yazma bilmiyordu. Hiçbir zaman da öğrenmedi. Öğrenmesine gerek yoktu çünkü Allahû Tealâ kalbine Kur’ân-ı Kerim’i yazmıştı ve dilediği an, kalbindeki Kur’ân-ı Kerim’den hemen kullanıyordu.
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha bir zikir sohbetinde birlikteyiz.
Konumuz: Akait ve îmân.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in öğrettiği dîn öğretisi %100 Kur’ân’ı içeriyordu. O, Allah’ın kalbine yazdığı Kur’ân-ı Kerim’in bütününü kalbinden okumak yetkisinin sahibiydi. Başka bir alternatif olabilir mi? Kitaptan okuyor diyebilir miyiz? Hayır, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ümmî idi, okuma yazma bilmiyordu. Hiçbir zaman da öğrenmedi. Öğrenmesine gerek yoktu çünkü Allahû Tealâ kalbine Kur’ân-ı Kerim’i yazmıştı ve dilediği an, kalbindeki Kur’ân-ı Kerim’den hemen kullanıyordu.
RUH VÜCUTTAN AYRILIRSA İNSAN ÖLÜR MÜ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
1. RUH VÜCUTTAN AYRILIRSA İNSAN ÖLÜR MÜ?
İRCİÎ EMRİ BİR ÖLÜM EMRİ MİDİR?
"Ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölür" anlayışı, dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir, iblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır. Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim'inde "Hayatı veren de öldüren de biziz." buyurmaktadır (Hicr-23, Mulk-2).
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.
67/MULK-2: Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).
"Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını" imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur.
Ruhun insana hayat verdiğine dair tek bir âyet-i kerime mevcut değildir. Kaldı ki, ruh insanda Allah'ın bir emanetidir. Allahû Tealâ'nın insanı eşref-i mahlûkat kılması da, sadece ve sadece Allah'ın ona üfürdüğü ruh sebebiyledir. İnsandan başka hiç bir varlık, Allah'ın ruhunu bünyesinde taşıma yetkisinin sahibi değildir (Secde-9).
1. RUH VÜCUTTAN AYRILIRSA İNSAN ÖLÜR MÜ?
İRCİÎ EMRİ BİR ÖLÜM EMRİ MİDİR?
"Ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölür" anlayışı, dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir, iblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır. Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim'inde "Hayatı veren de öldüren de biziz." buyurmaktadır (Hicr-23, Mulk-2).
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.
67/MULK-2: Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).
"Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını" imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur.
Ruhun insana hayat verdiğine dair tek bir âyet-i kerime mevcut değildir. Kaldı ki, ruh insanda Allah'ın bir emanetidir. Allahû Tealâ'nın insanı eşref-i mahlûkat kılması da, sadece ve sadece Allah'ın ona üfürdüğü ruh sebebiyledir. İnsandan başka hiç bir varlık, Allah'ın ruhunu bünyesinde taşıma yetkisinin sahibi değildir (Secde-9).
11 Eylül 2013 Çarşamba
Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır? 1
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMIŞTIR ?
Allahû Teâlâ buyuruyor ki: Bütün göklerde ve bütün arzlarda yarattığımız her şeyi katımızdan sizlerin emrine musahhar kıldık, ey insanlar .
45/CÂSİYE-13: Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
Sizin için yarattık, emrinize muhassar kıldık, sizin emrinize tahsis ettik diyor .
Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır? - 2
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
İnsanların çok büyük bir çoğunluğunun cehennemde olması söz konusu. Devam ediyor Allahû Teâlâ Vel Asr;
Birinci yedi basamak Allah'a ulaşmayı dilemekle noktalanıyor. İkinci yedi basamak amilüssalihat yapmakla, nefsi ıslah edici ameller yapmakla gerçekleşiyor. Burası ondördüncü basamak. Mürşide ulaşıp Allah'ın yoluna girip, nefs tezkiyesine başladığımız nokta.
Ve tevasav bilhak; Hakka ruhunu ulaştırıp, ruhunu Hakk'a, Allah'a teslim edip böylece bu tecrübeyi kazanan ve başkalarına da Hakk'a ulaşmayı tavsiye edenler. Üçüncü 7 basamağın sonu.
Ve tevasav bissabr; Hakk'a ulaştıktan sonra sabır sahibi olan, salihlerden olan kul, sabrı tavsiye ediyor. Bu üçüncü dördüncü yedi basamağın sonunu ifade ediyor.
İnsanların çok büyük bir çoğunluğunun cehennemde olması söz konusu. Devam ediyor Allahû Teâlâ Vel Asr;
Birinci yedi basamak Allah'a ulaşmayı dilemekle noktalanıyor. İkinci yedi basamak amilüssalihat yapmakla, nefsi ıslah edici ameller yapmakla gerçekleşiyor. Burası ondördüncü basamak. Mürşide ulaşıp Allah'ın yoluna girip, nefs tezkiyesine başladığımız nokta.
Ve tevasav bilhak; Hakka ruhunu ulaştırıp, ruhunu Hakk'a, Allah'a teslim edip böylece bu tecrübeyi kazanan ve başkalarına da Hakk'a ulaşmayı tavsiye edenler. Üçüncü 7 basamağın sonu.
Ve tevasav bissabr; Hakk'a ulaştıktan sonra sabır sahibi olan, salihlerden olan kul, sabrı tavsiye ediyor. Bu üçüncü dördüncü yedi basamağın sonunu ifade ediyor.
Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır? - 3
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
Burda mefhumu muhalifinden hareketle kesin bir olgu görüyoruz. Cehennem bekçilerine ne diyor o insanlar "Eğer biz onları işitmiş olsaydık, kulağımızdaki vakra alınmış olsaydı ve idrak etmiş olsaydık, kalbimizdeki ekinnet alınmış olsaydı, burada cehennemde mi olurduk?" Sonuç olarak şu gerçekle karşılaşıyoruz. Kulaklarında vakra olan ve kalbinde ekinnet olan kişiler cehennemdedir, ama bu engeller alınmışsa onlar mutlaka cennettedirler.
67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler. Burda mefhumu muhalifinden hareketle kesin bir olgu görüyoruz. Cehennem bekçilerine ne diyor o insanlar "
KUR'AN'DAKİ FARZLAR
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
|
Kur-an Farzları
KUR'AN'DAKİ FARZLAR
1-Allah'a davet etme
16/NAHL-125:
Rabbinin yoluna (Allah'a ulaştıran yola, Sıratı Mustakîm'e) hikmetle ve güzel (pozitif dereceler kazandıracak) öğütle davet et. Onlarla en güzel şekilde mücâdele et. Muhakkak ki senin Rabbin, O'nun yolundan (Sıratı Mustakîm'den) sapanları (dalâlete düşenleri) ve hidayete erenleri bilir. |
31 Ağustos 2013 Cumartesi
Şeytan İnsanlara Neden Düşmandır?,
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
|
Şeytan İnsanlara Neden Düşmandır?,
Allah Sizi Ne Kadar Seviyorsa, İblis de O Kadar Nefret
Ediyor.
|
|
Bir tarafta Allah var, diğer tarafta O’nun yarattığı insan ve şeytan
var sevgili kardeşlerim. Allah insanın yanında, şeytansa
karşısında... Allah insana dost,
şeytansa düşman... Peki ama neden sevgili kardeşlerim? Şeytan, insanlara neden düşman dersiniz? Bu sorunun cevabı, insanın yaradılış muhtevasında saklı. Allahû Tealâ Âdem (A.S)’ı yarattığı zaman, etrafında bulunan meleklere de cinlere de buyuruyor ki: 15 / HİCR - 29: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu sâcidîn(sâcidîne). Artık onu dizayn edip, içine ruhumdan üflediğim zaman, hemen ona secde ederek yere kapanın! "Ona ruhumdan üfürdüm. Onun önünde secde edin." Önemli mi? Çok önemli. Çünkü insandan başka Allah’ın ruh verdiği hiçbir mahlûk mevcut değildir. Bu sebeple insan en üstün mahlûktur. Allah’ın ruhu insanın muhtevasında var olduğu için, o bir mahlûktur ama kendisini yaratanın ruhu onunla birliktedir. İnsandan başka hiçbir mahlûka, yarattığı hiçbir yaratığa Allahû Tealâ ruh vermemiştir. Sadece bu sebeple Allahû Tealâ’ya ne kadar çok hamdetsek, ne kadar çok şükretsek azdır. |
Allah'a Ulaşmayı Dilemedikçe, Şeytanın Dostusunuz.
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
|
Ya Allah'ın Yolundasınız, Ya da Şeytanın,
Allah'a Ulaşmayı Dilemedikçe, Şeytanın
Dostusunuz.
|
|
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah’a sonsuz hamd ve
şükrederiz ki, bir defa daha Allah’ın bir zikir sohbetinde birlikteyiz. Bir insan ya Allah’ın yolundadır, ya da şeytanın yolunda. Herşey Allah’a ulaşmayı dilemekle başlar sevgili kardeşlerim. Ruh, Allah’ın bir emanetidir. Bu emaneti sahibimiz olan Allah, geri istiyor ve biz insanlara ruhundan üfürdüğünü söylüyor. 32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz. “Onun içine Ruhumdan üfürdüm” diyor Allahû Tealâ. İnsanlar doğunca Allahû Tealâ fizik bedenin içine ruhundan üfürür ve ruh, o fizik vücudun şeklini aynen alır. Allah’ın istediği şey, açık ve kesin olarak en çok sevdiği insanın mutlu olmasıdır. İstiyor ki, emanet olarak verdiği ruhu, “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum” |
21 Ağustos 2013 Çarşamba
"Biz, bir resûl göndermedikçe hiçbir ülkeye azap etmeyiz."
İSRA-15
Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.
İSRA-16
Bir ülkeyi helâk etmek istediğimiz zaman onun (o ülkenin) mutrafilerine (refah içinde olan ileri gelenlerine, zenginlerine) emrettik. Buna rağmen orada fesat çıkardılar. Böylece (Allah'ın) söz(ü) üzerlerine hak oldu. Ve onu (o ülkeyi ve halkını) helâk ederek, yok ettik (dumura uğrattık).
Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.
İSRA-16
Bir ülkeyi helâk etmek istediğimiz zaman onun (o ülkenin) mutrafilerine (refah içinde olan ileri gelenlerine, zenginlerine) emrettik. Buna rağmen orada fesat çıkardılar. Böylece (Allah'ın) söz(ü) üzerlerine hak oldu. Ve onu (o ülkeyi ve halkını) helâk ederek, yok ettik (dumura uğrattık).
"Eğer Allah'a ulaşmayı dilemezseniz helâk olursunuz."
20 Ağustos 2013 Salı
Reenkarnasyon palavrasının arkasında da iblisin şu ifadesi vardır:
Reenkarnasyon palavrasının arkasında da iblisin şu ifadesi vardır:
"İnsanların bir kısmı dünyaya sakat, hasta geliyorken, bir kısmı sağlıklıysa orada adaletsizlik vardır. Allah ise adildir. Öyleyse evvelce hasta ya da fakir olan insanlar sağlam ya da zengin olarak tekrar tekrar dünyaya gelecektir. Ve her seferinde adalet biraz daha teessüs edecektir. Herkesin ruhu (aslında nefsi) her gelişinde biraz daha düzelecektir. Neticede öyle bir gün gelecektir ki; binlerce defa hayata geldikleri için insanların bütün afetleri düzelmiş olacaktır ve böylece Allahû Tealâ kıyâmeti koparacaktır. Herkes de mutlaka Allah'ın cennetine girecektir."
İnsanların çoğu buna inanmaktadır. İblis, ne yazık ki insanların %90'dan fazlasını bu palavralarıyla kandırmayı her devirde başarmıştır ve başaracaktır. İnsanların çoğu şeytanın bu tuzağına düşeceklerdir.
"İnsanların bir kısmı dünyaya sakat, hasta geliyorken, bir kısmı sağlıklıysa orada adaletsizlik vardır. Allah ise adildir. Öyleyse evvelce hasta ya da fakir olan insanlar sağlam ya da zengin olarak tekrar tekrar dünyaya gelecektir. Ve her seferinde adalet biraz daha teessüs edecektir. Herkesin ruhu (aslında nefsi) her gelişinde biraz daha düzelecektir. Neticede öyle bir gün gelecektir ki; binlerce defa hayata geldikleri için insanların bütün afetleri düzelmiş olacaktır ve böylece Allahû Tealâ kıyâmeti koparacaktır. Herkes de mutlaka Allah'ın cennetine girecektir."
İnsanların çoğu buna inanmaktadır. İblis, ne yazık ki insanların %90'dan fazlasını bu palavralarıyla kandırmayı her devirde başarmıştır ve başaracaktır. İnsanların çoğu şeytanın bu tuzağına düşeceklerdir.
19 Ağustos 2013 Pazartesi
BUGÜNKÜ DÎN ÖĞRETİMİ Neden bahsediyoruz sevgili kardeşlerim? Masal mı anlatıyoruz
BUGÜNKÜ DÎN ÖĞRETİMİ
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, sevgili izleyenler, dinleyenler, sevgili öğrenciler ve muhterem kardeşlerim! Konumuz; bugünkü dîn öğretimi. Sadece İslâm dîninde değil Musevîlik’te de Îsevilik’te de dîn, hedeflerini tamamıyla yitirmiştir.
Biliyorsunuz ki Hz. Musa’dan da Hz. İsa’dan da tabiatıyla Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den de daha evvel gelmiş yaşamış olan bir peygamber var: Hz. İbrâhîm. Ne demek istiyoruz? Yani şu anda mukaddes kitaba sahip olan 3 dîn, Musevîlik, bir başka adıyla Yahudilerin dîni; Îsevilik yani Hz. İsa’nın dîni, Hristiyan dîni ve İslâm, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in dîni. Bu 3 dîn de Hz. İbrâhîm’den sonraki devrelerde gelmiştir. Ve de Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde diyor ki:
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, sevgili izleyenler, dinleyenler, sevgili öğrenciler ve muhterem kardeşlerim! Konumuz; bugünkü dîn öğretimi. Sadece İslâm dîninde değil Musevîlik’te de Îsevilik’te de dîn, hedeflerini tamamıyla yitirmiştir.
Biliyorsunuz ki Hz. Musa’dan da Hz. İsa’dan da tabiatıyla Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den de daha evvel gelmiş yaşamış olan bir peygamber var: Hz. İbrâhîm. Ne demek istiyoruz? Yani şu anda mukaddes kitaba sahip olan 3 dîn, Musevîlik, bir başka adıyla Yahudilerin dîni; Îsevilik yani Hz. İsa’nın dîni, Hristiyan dîni ve İslâm, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in dîni. Bu 3 dîn de Hz. İbrâhîm’den sonraki devrelerde gelmiştir. Ve de Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde diyor ki:
18 Ağustos 2013 Pazar
Kulları Müjdeleyen Devrin İmamı
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
| Kulları Müjdeleyen Devrin İmamı |
|
|
|
|
Allah’a giden yol sevgiden geçer, sevgisiz Allah’a yaklaşılmaz, sevgi olmadan gönül dostu olunmaz. Allahû Tealâ her şeyi insan için, insanı da Kendisi için yaratmıştır.
Her devirde Allah Kendisi için bir kişiyi seçer. Şûrâ Suresi’nin 13. âyet-i kerimesinin son kısmında Allahû Tealâ şöyle buyuruyor: “Allah dilediğini Kendisine seçer ve Allah’a dönmek isteyenleri de Kendisine ulaştırır.”
Allahû
Tealâ’nın bu seçtiği kişi ruhunu, fizik bedenini, nefsini, iradesini,
aklını da Allah’a teslim etmiştir. Yani Allah’ın kendisine seçtiği
Allah’ın tasarrufunda olan kişidir. Niyazi Mısrî’nin bir beyitinde ifade
buyurduğu gibi:
"Cümle âlem Halık’ındır, Ama kul eliyle işlenir." |
Hayır Allah’tan, Şer Nefsimizdendir
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
| Hayır Allah’tan, Şer Nefsimizdendir |
|
|
|
|
Şerrin Allah’tan olması söz konusu değildir. Allahû Tealâ 2 âyet-i kerimede bunu ifade ediyor.
Ruh Allah’ın temsilcisidir. Ruhta 19 tane haslet vardır. Ruhun negatif bir talepte bulunması mümkün değildir. Ruhun talebi tamamen hayır olduğuna göre, o zaman zaten şerrin Allah’tan olması mümkün değildir. Ama bir de nefse bakacak olursak, Allahû Tealâ Nisâ Suresinde Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e şöyle sesleniyor: |
4 Ağustos 2013 Pazar
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-3(Cehennemden Cennete geçiş Hurafesi)
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-3(Cehennemden Cennete geçiş Hurafesi)
ŞEYTAN’IN TEK SİLAHI EMANİYYE’DİR(Kur’an dışında Kur’ana ters düşen Hurafeler uydurmak.Bakara/78,79-Nisa/118,119,120.Emrine aldığı kişilere,(Rivayetler ve Bazı ilim adamları mesnet gösterilerek)KUR’ANA TERS DÜŞEN HURAFELER YAZDIRILARAK İNSANLARIN ÇOĞUNU OYALAYIP CEHENNEME GİTMELERİNE SEBEP OLMUŞTUR.İŞTE BUNLARDAN BİRİSİ DE:ALLAH’A İNANAN KİŞİ GÜNAHLARI KADAR CEHENNEMDE CEZASINI ÇEKTİKTEN SONRA CENNETE GECECEKLERİNE İNANMALARIDIR.
Allah’ın kitabına baktığımız zaman 53 ayetikerimede “CEHENNEMİN DEVAMLI OLDUĞU VE KESİNLİKLE CENNETE BİR GEÇİŞİN OLMADIĞINI”Görüyoruz.Ama bir tek ayette dahi bunun aksini belirten bir açıklama yoktur.
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-3(Cehennemden Cennete geçiş Hurafesi)
ŞEYTAN’IN TEK SİLAHI EMANİYYE’DİR(Kur’an dışında Kur’ana ters düşen Hurafeler uydurmak.Bakara/78,79-Nisa/118,119,120.Emrine aldığı kişilere,(Rivayetler ve Bazı ilim adamları mesnet gösterilerek)KUR’ANA TERS DÜŞEN HURAFELER YAZDIRILARAK İNSANLARIN ÇOĞUNU OYALAYIP CEHENNEME GİTMELERİNE SEBEP OLMUŞTUR.İŞTE BUNLARDAN BİRİSİ DE:ALLAH’A İNANAN KİŞİ GÜNAHLARI KADAR CEHENNEMDE CEZASINI ÇEKTİKTEN SONRA CENNETE GECECEKLERİNE İNANMALARIDIR.
Allah’ın kitabına baktığımız zaman 53 ayetikerimede “CEHENNEMİN DEVAMLI OLDUĞU VE KESİNLİKLE CENNETE BİR GEÇİŞİN OLMADIĞINI”Görüyoruz.Ama bir tek ayette dahi bunun aksini belirten bir açıklama yoktur.
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-2
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-2
(Kıyamette Şefaat Aldatmacası)
ŞEYTAN’IN TEK SİLAHI EMANİYYE’DİR(Kur’an dışında Kur’ana ters düşen Hurafeler uydurmak.Bakara/78.79-Nisa/118,119,120).ŞEYTAN,Müslimanları”LAİLAHE İLLALLAH DİYEN HERKES MÜ’MİNDİR GÜNAHKAR OLSALAR DA PEYGAMBER(Sav)EFENDİMİZİN ŞEFAATINA MAZHAR OLACAK VE KURTULACAKTIR.”Diye bu güne kadar ŞEFAAT vadiyle kandırıp CEHENNEME GİTMELERİNE VESİLE OLMUŞTUR.
ŞEYTAN’IN TUZAKLARI-2
(Kıyamette Şefaat Aldatmacası)
ŞEYTAN’IN TEK SİLAHI EMANİYYE’DİR(Kur’an dışında Kur’ana ters düşen Hurafeler uydurmak.Bakara/78.79-Nisa/118,119,120).ŞEYTAN,Müslimanları”LAİLAHE İLLALLAH DİYEN HERKES MÜ’MİNDİR GÜNAHKAR OLSALAR DA PEYGAMBER(Sav)EFENDİMİZİN ŞEFAATINA MAZHAR OLACAK VE KURTULACAKTIR.”Diye bu güne kadar ŞEFAAT vadiyle kandırıp CEHENNEME GİTMELERİNE VESİLE OLMUŞTUR.
ŞEYTANIN TUZAKLARI-1
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ŞEYTANIN TUZAKLARI-1(ALLAH GAFURURRAHÎMDİR)
İNSANLARA,”ALLAH’IN RECETELERİ KUR’ANI KERİMDE AÇIKLANMIŞ ONLARI HAYATIMIZA GEÇİRELİM”DENDİĞİNDE;”ALLAH GAFURRAHİM’DİR MUTLAKA AFFEDER” KARŞILIĞINI ALIRSINIZ.ÇÜNKÜ ŞEYTAN ALLAH’IN GERCEKLERİNİ ÖRTMEK İÇİN “EMANİYYE’Yİ”ASIL OLARAK KABUL ETTİRMEYİ BAŞARMIŞTIR.
NİSA/118,119,120: Allah, ona (şeytana) lânet etti. Ve (şeytan) şöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim."Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim…(Şeytan) onlara vaad eder ve onları emaniyyeye (kuruntuya) düşürür. Ve şeytan, onlara aldatmaktan başka bir şey vaadetmez.
ŞEYTANIN TUZAKLARI-1(ALLAH GAFURURRAHÎMDİR)
İNSANLARA,”ALLAH’IN RECETELERİ KUR’ANI KERİMDE AÇIKLANMIŞ ONLARI HAYATIMIZA GEÇİRELİM”DENDİĞİNDE;”ALLAH GAFURRAHİM’DİR MUTLAKA AFFEDER” KARŞILIĞINI ALIRSINIZ.ÇÜNKÜ ŞEYTAN ALLAH’IN GERCEKLERİNİ ÖRTMEK İÇİN “EMANİYYE’Yİ”ASIL OLARAK KABUL ETTİRMEYİ BAŞARMIŞTIR.
NİSA/118,119,120: Allah, ona (şeytana) lânet etti. Ve (şeytan) şöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim."Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim…(Şeytan) onlara vaad eder ve onları emaniyyeye (kuruntuya) düşürür. Ve şeytan, onlara aldatmaktan başka bir şey vaadetmez.
27 Temmuz 2013 Cumartesi
"Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür."
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
Allahû Tealâ "Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür." diyor.
Zikrullah, yani Allah'ı zikretmek muhakkak ki en büyük ibadettir. Burada 3 tane
zikir vardır:
- Kur'ân-ı Kerim tilâveti zikirdir.
- Namaz zikirdir.
- Zikrullah; Allah'ın ismini Allah, Allah, Allah, Allah diye zikretmek de zikirdir.
13 Temmuz 2013 Cumartesi
CEHENNEMLİKLER NASIL KONUŞUR NE CEVAP ALIR
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
MU'MİN-49
Ve kâlellezîne fîn nâri li hazeneti cehennemed’û
rabbekum yuhaffif annâ yevmen minel azâb(azâbi).
Ve ateşin içinde
olanlar, cehennem bekçilerine şöyle dediler: "Rabbinize dua edin. Azaptan bir
günü bize hafifletsin."
Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin hepsi cehennemde azaptadır.
Sadece dileyenler cehennemden kurtulabilirler. Cehennemlikler cehennem
bekçilerine diyorlar ki:
"Rabbinize bizim için dua edin. Azaptan bir tek
günü olsun bizden hafifletsin."
Bir tek gün bile onlar için büyük bir
olaydır. Oysaki sonsuz bir ömrü orada cehennemde geçireceklerdir.
11 Temmuz 2013 Perşembe
İSLAM DİNİ NEDİR?(DETAYLARIYLA AÇIKLANMASI)
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
İSLAM DİNİ NEDİR?(DETAYLARIYLA AÇIKLANMASI)
Evvela İslam dini nedir? İslam Allah'a teslim olmak demek değil mi. Sanırım bu konuda hemfikiriz. Bir müslüman neden müslümandır? Allah'a teslim olduğu için biz böyle bir kişiye müslüman deriz öyle değil mi? Bu kişi Allah'a teslim olmuş ve sadece Allah'a teslim olmuşsa müslüman adını alır. Türkçemizde teslim kelimesini sadece Allah'ın İslam dini için değil başka konularda da kullanılır. Elimizde bize ait olmayan bir emanet varsa ve biz bu emaneti sahibine tekrar ulaştırmak yada iade etmek zorundaysak, biz o emaneti sahibine "teslim" etmek için seferber oluruz. Bize ait olmayan bir emaneti eğer sahibine tekrar geri iade edebildiysek biz o zaman o emaneti "teslim" ettik deriz.
Biz insanlar neden yaratıldık? Yüce Rabbimiz bunun cevabını elbette Kuran-ı Kerim'inde veriyor.
51/ZARİYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).
Evvela İslam dini nedir? İslam Allah'a teslim olmak demek değil mi. Sanırım bu konuda hemfikiriz. Bir müslüman neden müslümandır? Allah'a teslim olduğu için biz böyle bir kişiye müslüman deriz öyle değil mi? Bu kişi Allah'a teslim olmuş ve sadece Allah'a teslim olmuşsa müslüman adını alır. Türkçemizde teslim kelimesini sadece Allah'ın İslam dini için değil başka konularda da kullanılır. Elimizde bize ait olmayan bir emanet varsa ve biz bu emaneti sahibine tekrar ulaştırmak yada iade etmek zorundaysak, biz o emaneti sahibine "teslim" etmek için seferber oluruz. Bize ait olmayan bir emaneti eğer sahibine tekrar geri iade edebildiysek biz o zaman o emaneti "teslim" ettik deriz.
Biz insanlar neden yaratıldık? Yüce Rabbimiz bunun cevabını elbette Kuran-ı Kerim'inde veriyor.
51/ZARİYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).
ALLAH’IN DAVETCİLERİ:
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
ALLAH’IN DAVETCİLERİ:
YA ALLAH’IN ALLAH’A DAVET EDEN DAVETÇİLERİNİN (Peygamberler,Kavim
Resulleri,Mürşid’ler ve Allah’ın yolunda olan Mü’minlerin) “YAŞARKEN RUH’EN
ALLAH’A ULAŞMAYI KALB’TEN DİLEMEK” DAVETİNE İMAN EDİP İCABET EDEREK
GÜNAHLARINIZIN MAĞFİRETİNİ (Bağışlanarak
sevaba çevrilmesi) GERCEKLEŞTİREREK ELİM AZAPTAN KURTARACAK ALLAH’UTEALA.YA DA
ONLARA İNANMAYIP ATEŞE DAVET EDENLERİN DAVETİNE VEYA HEVANIZA TABİ OLUP DALALETTE
KALMAYA DEVAM EDERSİNİZ!...
Allah’ın DAVETCİLERİNE İCABET
EDENLERE ALLAH’IN MUTLULUK GARANTİSİ:
10 Temmuz 2013 Çarşamba
MÜRŞİD FARZDIR,AMA MÜRŞİD HEDEF DEĞİLDİR
"
Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
MÜRŞİD FARZDIR,AMA MÜRŞİD HEDEF DEĞİLDİR.NAMAZ,ORUC,HAC,ZE KAT,ZİKİR GİBİ BİR VASITADIR.
HEDEF NEDİR ?
HEDEF: “ALLAH’A İNSAN RUH’UNUN ÖLMEDEN EVVEL ULAŞMASIDIR” BU OLAYIN GERCEKLEŞMESİNDE DİĞER İBADETLER GİBİ “MÜRŞİD DE BİR VESİLE BİR ARAÇTIR.
MAİDE/35: Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Allah’a dolayısyla onun görevlendirdiği ve emrettiği kimselere tabi olmayanlar otomatik olarak (isteseler de istemeseler de) ŞEYTAN’A veya ONUN DAVULUNU ÇALANLARA TABİ OLURLAR. (Heva ve heveslerine vahyeden de şeytandır zaten)
Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
MÜRŞİD FARZDIR,AMA MÜRŞİD HEDEF DEĞİLDİR.NAMAZ,ORUC,HAC,ZE
HEDEF NEDİR ?
HEDEF: “ALLAH’A İNSAN RUH’UNUN ÖLMEDEN EVVEL ULAŞMASIDIR” BU OLAYIN GERCEKLEŞMESİNDE DİĞER İBADETLER GİBİ “MÜRŞİD DE BİR VESİLE BİR ARAÇTIR.
MAİDE/35: Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Allah’a dolayısyla onun görevlendirdiği ve emrettiği kimselere tabi olmayanlar otomatik olarak (isteseler de istemeseler de) ŞEYTAN’A veya ONUN DAVULUNU ÇALANLARA TABİ OLURLAR. (Heva ve heveslerine vahyeden de şeytandır zaten)
6 Temmuz 2013 Cumartesi
RAMAZANA GİRERKEN
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
RAMAZANA GİRERKEN
Ramazan ayı,11 ayın sultanıdır.Neden ? çünkü bu ay, HİDAYET’E ve TAKVA’YA ulaşmanın bir vesilesidir.Allah’utela,Bakara/185 te “insanlar için Hidayet’e vesile olan hak ve batılı ayıran kur’anı” bu ay da indirdi.Bakara/183 te “sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki umulurki TAKVA SAHİBİ olursunuz” buyruluyor.Demekki,Ramazanın gereği ve önemi HİDAYETE ermek ve takva sahibi olmaktır.Ramazan yaklaşırken bizleri bir telaş alır.Yiyecek telaşı,sıcaklık telaşı ve sigara içenler için sigarasız nasıl duracağız telaşı.Hatta hanımlar erkeklerin sigara bağımlılığından kaynaklanan sinirlilik telaşı.Aslında ramazanın gereği olan TAKVA ve HİDAYET kavramlarını idrak edebilsek bunların hiçbiri için bir telaşın içinde olmayız.Nedenmi? Hidayet ve Takva ikiside bir temele dayalıdır.Bu temel, “Allah’a ruh’en ulaşma dileği”bu kalben bir dilektir.
RAMAZANA GİRERKEN
Ramazan ayı,11 ayın sultanıdır.Neden ? çünkü bu ay, HİDAYET’E ve TAKVA’YA ulaşmanın bir vesilesidir.Allah’utela,Bakara/185 te “insanlar için Hidayet’e vesile olan hak ve batılı ayıran kur’anı” bu ay da indirdi.Bakara/183 te “sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki umulurki TAKVA SAHİBİ olursunuz” buyruluyor.Demekki,Ramazanın gereği ve önemi HİDAYETE ermek ve takva sahibi olmaktır.Ramazan yaklaşırken bizleri bir telaş alır.Yiyecek telaşı,sıcaklık telaşı ve sigara içenler için sigarasız nasıl duracağız telaşı.Hatta hanımlar erkeklerin sigara bağımlılığından kaynaklanan sinirlilik telaşı.Aslında ramazanın gereği olan TAKVA ve HİDAYET kavramlarını idrak edebilsek bunların hiçbiri için bir telaşın içinde olmayız.Nedenmi? Hidayet ve Takva ikiside bir temele dayalıdır.Bu temel, “Allah’a ruh’en ulaşma dileği”bu kalben bir dilektir.
2 Temmuz 2013 Salı
Unutmayın ki sizden hiç kimseye, yaptığı amel, cenneti kazandırmayacak
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
Peygamber (sav) efendimiz; "Unutmayın ki sizden hiç kimseye, yaptığı amel, cenneti kazandırmayacaktır" buyurdu.
-"Sen de mi (amelinle cennete gidemiyeceksin) ey Allah'ın Resulü?" dediler.
- "Evet, ben de", dedi, Allah affı ve rahmeti ile muamele etmezse ben de!"
(Buhari, İman 16-29, Ezan 81, Rikak 18; Müslim, Salat 283, (782); Muvatta, Salatu'l-Leyl 4, (1, 118); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 1, (3, 218); Ebu Davud, Salat 317, (1368)
O zaman sevgili kardeşlerim “ALLAH’IN RAHMET’İ “Nasıl gelecek,o Rahmet’e nasıl mazhar olabiliriz ?
Peygamber (sav) efendimiz; "Unutmayın ki sizden hiç kimseye, yaptığı amel, cenneti kazandırmayacaktır" buyurdu.
-"Sen de mi (amelinle cennete gidemiyeceksin) ey Allah'ın Resulü?" dediler.
- "Evet, ben de", dedi, Allah affı ve rahmeti ile muamele etmezse ben de!"
(Buhari, İman 16-29, Ezan 81, Rikak 18; Müslim, Salat 283, (782); Muvatta, Salatu'l-Leyl 4, (1, 118); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 1, (3, 218); Ebu Davud, Salat 317, (1368)
O zaman sevgili kardeşlerim “ALLAH’IN RAHMET’İ “Nasıl gelecek,o Rahmet’e nasıl mazhar olabiliriz ?
28 Haziran 2013 Cuma
BİZ İNSANLAR NEDEN İDRAK EDEMİYORUZ?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
BİZ İNSANLAR NEDEN İDRAK EDEMİYORUZ?
BÜTÜN PEYGAMBERLER BAKIN BİZLERE NE
SÖYLÜYORLAR.
26/ŞUARÂ-106: İz kâle lehum ehûhum nûhun e
lâ tettekûn(tettekûne).
Onların
kardeşi Nuh (A.S) onlara: “Takva sahibi olmuyor musunuz?” demişti.
26/ŞUARÂ-107: İnnî lekum resûlun
emîn(emînun).
Muhakkak
ki ben, sizin için emin bir resûlüm.
26/ŞUARÂ-108: Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).
26/ŞUARÂ-108: Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).
Öyleyse
Allah'a karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin). Ve bana itaat edin
HZ.HUD
AS. KAVMİNE NE SÖYLÜYOR?
22 Haziran 2013 Cumartesi
BERAT GECESİ
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
BERAT GECESİ
Berat gecesi,Allah’utealanın kullarına ihasan ettiği ve kullarının dünya ve ahret saadetine ulaşabilmeleri için bir “kurtarma imtihanı” olarak kıldığı mubarek gecelerden biridir.Şaban ayının 15.gecesidir.Eger dünya ve ahret saadetini istiyorsak,Bu gecenin gündüzünü orucla gecesini de ibadetle geçirmemiz gereklidir.Nasıl bir ibadetle ? Çokca “Allah’ı zikrederek” ve Allah’a bir “dilekce”yazarak.Nedir bu dilekce ? Gecenin isminden de anlaşıldığı gibi BERAT istemli bir dilekce.Bu dilekceyi,”boy abdesti alarak kılacağımız bir HACET NAMAZI”olarak ve oradaki duamız da “Yarabbi galubela günü sana verdiğimiz (AHD’imizi) sözlerimizi yerine getirmek istiyorum,ruhumu sana ulaştırmak istiyorum,TAKVA sahibi olmak istiyorum,senden MAĞFİRET diliyorum,benim kalbime sana ruhumu ulaştırma dileği ver”olacaktır.Neden böyle söylüyoruz ? BERAT’ın ne olduğunu izah ettiğimiz zaman ortaya çıkacak .
Berat,kelime olarak;Temize çıkmaktır Allah’ın tarifi de “Sevapları, günahlarından fazla olması hasebiyle cennetlik olmaktır”.Berat,Birr,ebrar aynı kökten gelen ve aynı anlamlıdır.Kur’anda bu kelimelerin gectiği ayetlere baktığımızda,mutlaka “takva sahibi olanların,cennetliklerin”BERAT edenler olduğunu görürüz.İşte ayetikerimeler:
Bakara/177-Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrar kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah'a, yevm'il âhire (Allah'a ulaşılan sonraki güne, hidayet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab'a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine), yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah'a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır).
Bakara/189-Sana hilâllerden (Ay'ın hilâle dönüşen hallerinden) soruyorlar. De ki: “O, insanlar için vakitleri ve hac zamanını bildiren bir vakit ölçüsüdür.” Birr (kişiyi ebrar yapan güzel davranışlar), (cahiliyet devrinde olduğu gibi) evlere arkalarından girmek değildir. Oysa birr,kişinin takva sahibi olmasıdır. Evlere kaılarından girin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Yukarıdaki ayetler açık olarak gösteriyorki; BERAT edenler sadece TAKVA sahibi olanlardır.Neden takva sahipleri olduğunu Allah’uteala açıklıyor.
Enfal/29-Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
Nasıl TAKVA sahibi oluruz ? Allah’a kalben ulaşmayı dileyerek
Rum/31-O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
İşte,kişi kalben Allah’a ruh’en ulaşmayı dilerse Takva sahibi olur.Takva sahibi olduğunda da Enfal/29 da açıklandığı üzere “günahları örtülür”günahları örtülen kimsenin günahları sıfır olduğu için sevapları fazla olacaktır ve Mü’minun suresinin 102.ayetikerimesine göre “felaha”ulaşcaktır yani kurtuluşa ercektir,cennetlik olacaktır,EBRAR olacaktır.Onun için yukarıda tavsiye ettiğimiz “Allah’a ulaşma dileğimizin” kalbimizde oluşması içindir.Kalbimizde bu dilek oluşunca siz 4 özelliğin sahibi olursunuz.
1-O yaşınıza kadar tatmadığınız bir mutluluğu yaşamaya başlarsınız
2-Allah size ibadetleri kolaylaştırır ve sevdirir.
3-Kalbinize Mürşid sevgisi koyar.
4-O günden itibaren hep sohbetlere katılmak onları dinlemek arzusu duyarsınız.
İşte bu duyguları taddığınız andan itibaren tekrar hacet namazı kılarak Allah’ın sizin için ezelde tayin ettiği mürşid’inizi Allah’tan sorarak ona tabi olduğunuzda yapılacak bir tövbe merasimi ile Salih amel (nefs tezkitesi) işlemeye başlayarak 2. Takvanın sahibi olarak yine Enfal/29 da belirtilen mağfiret gercekleşecek (örtülen günahlarınız bu defa sevaba cevrilecek)
Furkan/70-Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü'min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur'dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (rahmet gönderendir).
Mü’minun/102-O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
Kaf/31-Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.
Eger TAKVA sahibi olmazsak ne olur ?
Birr’in,Ebrar’ın yani Berat ın sahibi olamayız Mutaffifin/7,8,9 a göre FUCCAR oluruz cehenneme gideriz.Sevaplarımız günahlarımızdan fazla olmaz (örtülmediği ve sevaba cevrilmediği için) Mü’minun/103 e göre ebedi cehennemlik oluruz.
MUTAFFİFİN – 7-8-9 : Hayır, muhakkak ki, füccarın (şeytanın fücuruna tâbî olan kâfirlerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette siccîndedir (zemin kattan 7 kat aşağıda olan zülmanî kader hücrelerindedir).Ve siccînin ne olduğunu sana bildiren nedir?(O), rakamlandırılmış (kazanılan negatif ve pozitif puanların dereceler halinde yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
MUTAFFİFİN – 18-19-20 : Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin'dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).Ve illiyyin'in ne olduğunu sana bildiren nedir? (O), rakamlandırılmış (kazanılan pozitif ve negatif derecelerin yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
Mü’minun/103-Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.
Gercekler böyle ise “aklımızı başımıza alıp”bu geceyi yukarıdaki tavsiyelere uyarak geçirmemizin gerekliliğini idrak etmenizi yüce Rabbimizden dileyerek satırlarımıza son veriyorum kandiliniz mubarek ve Allah hepinizden razı olsun.
BERAT GECESİ
Berat gecesi,Allah’utealanın kullarına ihasan ettiği ve kullarının dünya ve ahret saadetine ulaşabilmeleri için bir “kurtarma imtihanı” olarak kıldığı mubarek gecelerden biridir.Şaban ayının 15.gecesidir.Eger dünya ve ahret saadetini istiyorsak,Bu gecenin gündüzünü orucla gecesini de ibadetle geçirmemiz gereklidir.Nasıl bir ibadetle ? Çokca “Allah’ı zikrederek” ve Allah’a bir “dilekce”yazarak.Nedir bu dilekce ? Gecenin isminden de anlaşıldığı gibi BERAT istemli bir dilekce.Bu dilekceyi,”boy abdesti alarak kılacağımız bir HACET NAMAZI”olarak ve oradaki duamız da “Yarabbi galubela günü sana verdiğimiz (AHD’imizi) sözlerimizi yerine getirmek istiyorum,ruhumu sana ulaştırmak istiyorum,TAKVA sahibi olmak istiyorum,senden MAĞFİRET diliyorum,benim kalbime sana ruhumu ulaştırma dileği ver”olacaktır.Neden böyle söylüyoruz ? BERAT’ın ne olduğunu izah ettiğimiz zaman ortaya çıkacak .
Berat,kelime olarak;Temize çıkmaktır Allah’ın tarifi de “Sevapları, günahlarından fazla olması hasebiyle cennetlik olmaktır”.Berat,Birr,ebrar aynı kökten gelen ve aynı anlamlıdır.Kur’anda bu kelimelerin gectiği ayetlere baktığımızda,mutlaka “takva sahibi olanların,cennetliklerin”BERAT edenler olduğunu görürüz.İşte ayetikerimeler:
Bakara/177-Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrar kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah'a, yevm'il âhire (Allah'a ulaşılan sonraki güne, hidayet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab'a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine), yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah'a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır).
Bakara/189-Sana hilâllerden (Ay'ın hilâle dönüşen hallerinden) soruyorlar. De ki: “O, insanlar için vakitleri ve hac zamanını bildiren bir vakit ölçüsüdür.” Birr (kişiyi ebrar yapan güzel davranışlar), (cahiliyet devrinde olduğu gibi) evlere arkalarından girmek değildir. Oysa birr,kişinin takva sahibi olmasıdır. Evlere kaılarından girin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
Yukarıdaki ayetler açık olarak gösteriyorki; BERAT edenler sadece TAKVA sahibi olanlardır.Neden takva sahipleri olduğunu Allah’uteala açıklıyor.
Enfal/29-Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
Nasıl TAKVA sahibi oluruz ? Allah’a kalben ulaşmayı dileyerek
Rum/31-O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
İşte,kişi kalben Allah’a ruh’en ulaşmayı dilerse Takva sahibi olur.Takva sahibi olduğunda da Enfal/29 da açıklandığı üzere “günahları örtülür”günahları örtülen kimsenin günahları sıfır olduğu için sevapları fazla olacaktır ve Mü’minun suresinin 102.ayetikerimesine göre “felaha”ulaşcaktır yani kurtuluşa ercektir,cennetlik olacaktır,EBRAR olacaktır.Onun için yukarıda tavsiye ettiğimiz “Allah’a ulaşma dileğimizin” kalbimizde oluşması içindir.Kalbimizde bu dilek oluşunca siz 4 özelliğin sahibi olursunuz.
1-O yaşınıza kadar tatmadığınız bir mutluluğu yaşamaya başlarsınız
2-Allah size ibadetleri kolaylaştırır ve sevdirir.
3-Kalbinize Mürşid sevgisi koyar.
4-O günden itibaren hep sohbetlere katılmak onları dinlemek arzusu duyarsınız.
İşte bu duyguları taddığınız andan itibaren tekrar hacet namazı kılarak Allah’ın sizin için ezelde tayin ettiği mürşid’inizi Allah’tan sorarak ona tabi olduğunuzda yapılacak bir tövbe merasimi ile Salih amel (nefs tezkitesi) işlemeye başlayarak 2. Takvanın sahibi olarak yine Enfal/29 da belirtilen mağfiret gercekleşecek (örtülen günahlarınız bu defa sevaba cevrilecek)
Furkan/70-Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü'min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur'dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (rahmet gönderendir).
Mü’minun/102-O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
Kaf/31-Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.
Eger TAKVA sahibi olmazsak ne olur ?
Birr’in,Ebrar’ın yani Berat ın sahibi olamayız Mutaffifin/7,8,9 a göre FUCCAR oluruz cehenneme gideriz.Sevaplarımız günahlarımızdan fazla olmaz (örtülmediği ve sevaba cevrilmediği için) Mü’minun/103 e göre ebedi cehennemlik oluruz.
MUTAFFİFİN – 7-8-9 : Hayır, muhakkak ki, füccarın (şeytanın fücuruna tâbî olan kâfirlerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette siccîndedir (zemin kattan 7 kat aşağıda olan zülmanî kader hücrelerindedir).Ve siccînin ne olduğunu sana bildiren nedir?(O), rakamlandırılmış (kazanılan negatif ve pozitif puanların dereceler halinde yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
MUTAFFİFİN – 18-19-20 : Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin'dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).Ve illiyyin'in ne olduğunu sana bildiren nedir? (O), rakamlandırılmış (kazanılan pozitif ve negatif derecelerin yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).
Mü’minun/103-Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.
Gercekler böyle ise “aklımızı başımıza alıp”bu geceyi yukarıdaki tavsiyelere uyarak geçirmemizin gerekliliğini idrak etmenizi yüce Rabbimizden dileyerek satırlarımıza son veriyorum kandiliniz mubarek ve Allah hepinizden razı olsun.
MÜRŞİD KİMDİR?
"Allah!a ulaşmayı dilemek nedir ? Merak mı ediyorsunuz ?.
|
MÜRŞİD KİMDİR?
Mürşid; kendisi hidayete ermiş ve Allah’ın emriyle hidayete erdiren, Allah'ınyardımıyla insanları irşad eden, bu konuda Allah’ın görevlendirdiği kişilerdir. Bir kısmı peygamberler, bir kısmı da Rabbimiz'in adına resul, imam, mürşid, sultan ve hidayetçi dediği vazifelilerdir.
İslâm’ın 7 tane safhası vardır:
1-Allah’a ulaşmayı dilemek,
2-Mürşide ulaşmak,
3-Ruhu Allah’a ulaştırmak.
4-Fizik vücudun teslimi,
5-Daimî zikre ulaşıp nefsi Allahû Tealâ’ya teslim etmek,
6-Muhlis olarak irşada ulaşmak,
7-Cüz’î iradeyi de onun gerçek sahibi olan Allah’a teslim ederek irşad makamına tayin olmak ve mürşid olmak. (28 basamaklık bir İslâm merdiveninin 28. basamağının 5. kademesini ifade ediyor.)
Mürşid; Kur’ân’daki normal bir insan için aşılması lâzım gelen bütün kademeleri aşabilen insan demektir. |
Kaydol:
Yorumlar (Atom)







































